Son Seferler ve Karışıklıkların Gölgesinde: III. Mehmed

Osmanlı Devleti’nin önemli padişahlarından biri olan III. Mehmed, Osmanlı tahtına çıktığında devlet büyük iç ve dış sorunlarla karşı karşıyaydı. Kendi dönemine damgasını vuran Avusturya savaşları, İstanbul’daki iç çekişmeler ve devletin yönetiminde meydana gelen değişimler, Osmanlı tarihinde önemli bir dönüm noktası oluşturmuştur. İşte III. Mehmed’in hayatı ve Osmanlı’ya bıraktığı miras…

Doğumu ve Çocukluğu

III. Mehmed, 26 Mayıs 1566’da Manisa’da dünyaya geldi. Babası III. Murad, annesi ise Safiye Sultan’dı. Osmanlı hanedanının bir geleneği olarak çocukluğunu Manisa’da geçirdi ve burada iyi bir eğitim aldı. Küçük yaşlardan itibaren devlet yönetimi ve askeri konular üzerine eğitim gördü.

Şehzadelik Dönemi

III. Mehmed, Osmanlı hanedanının bir geleneği olan sancak beyliği görevine atandı. Babası III. Murad’ın padişah olmasıyla birlikte Manisa sancak beyi olarak görev yaptı. Bu süreçte Osmanlı yönetim anlayışını yakından gözlemledi ve deneyim kazandı.

Tahta Çıkışı ve Kardeş Katli

1595 yılında babasının vefatı üzerine Osmanlı tahtına geçti. Tahta çıktığında Osmanlı Devleti, Avusturya ve Safevîlerle savaş hâlindeydi. Osmanlı hanedanının bir geleneği olan kardeş katli uygulamasını sürdürerek 19 kardeşini idam ettirdi. Bu olay, Osmanlı taht kavgalarının önlenmesi amacıyla yapılan en büyük katliamlardan biri olarak tarihe geçti.

III. Mehmed Dönemi ve Önemli Olaylar

III. Mehmed’in saltanatı boyunca Osmanlı Devleti birçok önemli olayla karşılaştı:

  • Haçova Meydan Muharebesi (1596): Osmanlı ordusu, Avusturya karşısında büyük bir zafer kazandı. III. Mehmed, sefere bizzat katılarak Osmanlı’nın başında sefere çıkan son padişah oldu.
  • Eğri, Kanije ve Estergon Kalelerinin Fethi: Osmanlı, Avrupa’daki topraklarını genişleterek Avusturya karşısında üstünlük sağladı.
  • İstanbul’daki İç Karışıklıklar: Saray içinde kadınlar ve bürokratlar arasında ciddi çekişmeler yaşandı. Özellikle annesi Safiye Sultan’ın saray üzerindeki etkisi büyüktü.
  • Yeniçeri İsyanları: Yeniçeriler maaşlarını alamadıkları zaman sık sık ayaklanarak yönetimi zor durumda bıraktılar.

Sanata ve Mimariye Katkıları

III. Mehmed, Osmanlı sanatına ve mimarisine katkıda bulunmuştur. Özellikle Ayasofya’daki türbesi, Osmanlı mimarisinin önemli eserlerinden biri olarak kabul edilir. Ayrıca çeşitli cami, medrese ve külliyeler yaptırarak Osmanlı sanatının gelişimine katkıda bulunmuştur.

Ölümü ve Mirası

III. Mehmed, 21 Aralık 1603’te henüz 37 yaşındayken vefat etti ve Ayasofya Camii hazîresine defnedildi. Onun saltanatı Osmanlı için hem büyük zaferlerin kazanıldığı hem de iç karışıklıkların arttığı bir dönem olarak tarihe geçti.

III. Mehmed’in saltanatı Osmanlı’nın gücünü koruduğu ancak iç istikrarsızlığın giderek arttığı bir dönem olmuştur. Peki, sizce III. Mehmed Osmanlı tarihinde hak ettiği değeri alıyor mu?

III. Mehmed’in biyografik kronoloji:

  • 26 Mayıs 1566 (7 Zilkade 973) – Manisa’da Sart ovasında doğdu.
  • 1574 (982) – Babası III. Murad’ın padişah olmasıyla veliaht oldu ve üzerindeki gözetim arttı.
  • 29 Mayıs 1582 (6 Cemâziyelevvel 990) – On altı yaşında, elli altı – elli yedi gün süren törenlerle sünnet edildi.
  • 17 Aralık 1583 (2 Zilhicce 991) – Saruhan sancak beyliğiyle Manisa’ya gönderilmek üzere Üsküdar’dan hareket etti.
  • 14 Ocak 1584 (1 Muharrem 992) – Manisa’ya ulaştı ve on iki yıl sürecek idarecilik hayatına başladı.
  • 15-16 Ocak 1595 (4-5 Cemâziyelevvel 1003) – Babası III. Murad vefat etti.
  • 27 Ocak 1595 (16 Cemâziyelevvel) – İstanbul’a ulaştı, cülûs merasimi yapıldı ve tahta çıktı.
  • 27 Ocak 1595 (gecesi) – On dokuz erkek kardeşi (dördü yetişkin) boğdurularak öldürüldü.
  • 28 Ocak 1595 – Öldürülen on dokuz şehzadenin cenazesi saraydan çıkarıldı. III. Murad’ın kızları, eşleri, dadı ve cariyeleri Eski Saray’a nakledildi.
  • Yaklaşık 30 Ocak 1595 – Askere cülûs bahşişi ve terakki dağıtıldı.
  • 16 Şubat 1595 (6 Cemâziyelâhir 1003) – Vezîriâzam Koca Sinan Paşa’yı azlederek yerine Ferhad Paşa’yı getirdi.
  • 22 Nisan 1595 (12 Şâban 1003) – Maaşını alamayan bir grup askerin sebep olduğu küçük çaplı bir kriz yaşandı.
  • 7 Temmuz 1595 (29 Şevval 1003) – Ferhad Paşa’yı azlettirerek Sinan Paşa’yı yeniden vezîriâzamlığa getirdi.
  • 2 Eylül 1595 (27 Zilhicce 1003) – Estergon Kalesi’nin düştüğü haberi geldi.
  • 19 Kasım 1595 (16 Rebîülevvel 1004) – Sinan Paşa’yı görevden alarak yerine yakını Lala Mehmed Paşa’yı tayin etti.
  • Yaklaşık 28 Kasım 1595 – Lala Mehmed Paşa’nın dokuz gün sonra ölümü üzerine Sinan Paşa’yı yeniden vezîriâzamlığa getirmek zorunda kaldı.
  • 4 Nisan 1596 (5 Şâban 1004) – Sinan Paşa’nın ölümüyle Safiye Sultan’ın damadı İbrâhim Paşa’yı vezîriâzamlığa getirdi.
  • 20 Haziran 1596 (23 Şevval 1004) – Ordunun başında, hedefi Eğri olan sefere İstanbul’dan çıktı.
  • 12 Ekim 1596 (19 Safer 1005) – Eğri Kalesi’i alındı.
  • 24-26 Ekim 1596 (3-5 Rebîülevvel 1005) – Haçova Meydan Savaşı’nda ordunun başında bulundu ve zafer kazanıldı.
  • Seferde iken (1596) – Üç aylık şehzadesinin ölüm haberini aldı.
  • Haçova Zaferi sonrası (Ekim/Kasım 1596) – İbrâhim Paşa’yı azledip Cigalazâde Sinan Paşa’yı vezîriâzam yaptı.
  • 5 Aralık 1596 (14 Rebîülâhir 1005) – Annesinin etkisiyle Cigalazâde Sinan Paşa’yı azledip yeniden İbrâhim Paşa’yı vezîriâzamlığa getirdi.
  • 3 Kasım 1597 (23 Rebîülevvel 1006) – İbrâhim Paşa azledildi.
  • Kasım 1597 civarı – Safiye Sultan’ın etkisiyle Hadım Hasan Paşa’yı vezîriâzamlığa getirtti.
  • 29 Mart 1598 (21 Şâban 1006) – Yanıkkale’nin düşüşü.
  • 1598 – On dört yaşındaki oğlu Selim vefat etti.
  • 1598 – Şeyhülislâm Bostanzâde Mehmed Efendi’nin ölümü üzerine hocası Sâdeddin Efendi’yi şeyhülislâmlığa getirdi.
  • 9 Nisan 1598 (3 Ramazan 1006) – Hadım Hasan Paşa, Yenicami’nin temel atma törenleri sırasında görevden alındı.
  • 5 Ekim 1598 (4 Rebîülevvel 1007) – İstanbul’daki büyük veba salgını nedeniyle bir süre Üsküdar’da Kandilli bahçesinde oturdu.
  • 15 Mayıs 1599 (19 Şevval 1007) – Yeniden sadrazam olan Damad İbrâhim Paşa’yı Uyvar seferine yolladı.
  • 2 Ekim 1599 (12 Rebîülevvel 1008) – Şeyhülislâm Hoca Sâdeddin Efendi vefat etti.
  • 7 Şubat 1600 (22 Receb 1008) – Celâlî reisi Karayazıcı’nın sözde vezîriâzam tayin ettiği Hüseyin Paşa İstanbul’da halk önünde idam edildi.
  • 1 Nisan 1600 (17 Ramazan 1008) – Safiye Sultan’ın kethüdası yahudi asıllı Kira Kadın (Esparanzo Malchi), sipahilerin isyanı sonucu yakalanıp öldürüldü.
  • 10 Temmuz 1601 (9 Muharrem 1010) – Sadrazam Damad İbrâhim Paşa’nın Belgrad’da vefatı üzerine Yemişçi Hasan Paşa vezîriâzamlığa getirildi.
  • Ağustos 1601 (Safer 1010) – Karayazıcı’nın kuvvetlerinin Anadolu’da bozguna uğratıldığı haberleri İstanbul’a ulaştı.
  • 18 Kasım 1601 (22 Cemâziyelevvel 1010) – Habsburg ordusunun Kanije kuşatması başarısızlığa uğratıldı.
  • Ağustos 1602 – İstolni Belgrad yeniden Osmanlı hâkimiyetine girdi.
  • 18 Ekim 1602 – Peşte’yi alıp Budin’i kuşatan Habsburg ordusu geri çekilmek zorunda kaldı.
  • 20 Nisan 1602 (27 Şevval 1010) – Celâlî reisi Deli Hasan, Celâlî serdarı Sokulluzâde Hasan Paşa’yı Tokat Kalesi’nde kuşatıp öldürttü.
  • Mart 1603 (Şevval 1011) – Deli Hasan affedilerek Bosna beylerbeyiliğine gönderildi.
  • 5 Ocak 1603 (22 Receb 1011) – Sadâret Kaymakamı Saatçi Hasan Paşa görevden alındı, Hocazâde Mehmed Efendi’nin yerine yeniden Sun‘ullah Efendi şeyhülislâm yapıldı.
  • 6 Ocak 1603 (23 Receb 1011) – Sipahi zorbalarının isteği üzerine ayak divanına çıktı; Kapıağası Gazanfer Ağa ile Dârüssaâde Ağası Osman Ağa idam edilerek askere teslim edildi.
  • Ocak 1603 sonrası – Yemişçi Hasan Paşa İstanbul’a gelerek yeniçerilerin desteğiyle Sun‘ullah Efendi’yi görevden aldırdı ve sipahi zorbabaşılarını yakalatıp idam ettirdi.
  • 7 Haziran 1603 (27 Zilhicce 1011) – Tahtına göz koyduğundan şüphelendiği büyük oğlu Şehzade Mahmud’u boğdurttu.
  • 4 Ekim 1603 (27 Rebîülâhir 1012) – Vezîriâzam Yemişçi Hasan Paşa azledildi (on iki gün sonra idam edildi), yerine Mısır’da bulunan Malkoç Ali Paşa getirildi.
  • 21 Ekim 1603 (15 Cemâziyelevvel 1012) – Tebriz’in Safevîlerin eline geçtiği haberi geldi.
  • 27 Ekim 1603 (21 Cemâziyelevvel 1012) – Bir dervişin kendisine elli altı gün sonra büyük bir olay olacağını, gafil bulunmaması gerektiğini söylediği rivayet edilir.
  • 20 Aralık 1603 (16 Receb 1012) – Vefat etti.