II. Selim: Osmanlı’nın Sessiz Padişahı

Osmanlı tarihinin önemli padişahlarından biri olan II. Selim, babası Kanûnî Sultan Süleyman’ın ardından Osmanlı tahtına oturan ilk doğma büyüme İstanbul’lu padişahtır. Babasının fetihlerle dolu uzun saltanatından sonra tahta çıkan II. Selim, daha çok devletin iç işlerine odaklanmış, barışçıl ve yönetimi vezirlerine bırakan bir padişah olarak anılmıştır. Peki, II. Selim kimdir ve Osmanlı’ya nasıl bir miras bırakmıştır? Gelin, hayatına yakından bakalım.

Doğumu ve Çocukluğu

II. Selim, 30 Mayıs 1524 tarihinde Topkapı Sarayı’nda dünyaya geldi. Babası Kanûnî Sultan Süleyman, annesi ise Osmanlı tarihinde büyük bir öneme sahip olan Hürrem Sultan’dı. İstanbul’da doğan ilk Osmanlı padişahı olma özelliğine sahiptir.

Sarayda oldukça titiz bir eğitim aldı. Şehzadelerin gelecekte tahta çıkabilmeleri için iyi bir eğitim almaları Osmanlı geleneğiydi. II. Selim de bu çerçevede devrin en önemli âlimlerinden dersler aldı. Küçük yaşlardan itibaren Osmanlı devlet yönetimi ve savaş sanatı konusunda eğitildi.

Eğitimi ve Gençliği

II. Selim, sarayda aldığı eğitimin ardından devlet yönetiminde deneyim kazanması için sancak beyliklerine gönderildi. 1533 yılında ağabeyi Şehzade Mustafa’nın Manisa’ya sancak beyi olarak atanması üzerine, kendisi 1542 yılında Konya sancak beyliği görevine getirildi. Burada devlet yönetimini öğrenerek padişahlığa hazırlanmıştır. Daha sonra Anadolu’daki farklı sancaklarda da görev alarak yönetim tecrübesini artırdı.

Kardeşleriyle arasında geçen taht mücadelesi, Osmanlı hanedanı için tipik bir süreçti. Özellikle Şehzade Bayezid ile olan mücadelesi tarih kaynaklarında detaylı şekilde anlatılmaktadır. Hürrem Sultan ve Sadrazam Rüstem Paşa’nın desteğiyle babası Kanûnî Sultan Süleyman’ın gözünde tahtın en güçlü adayı haline gelmişti.

Tahta Çıkışı

Babası Kanûnî Sultan Süleyman 1566 yılında Zigetvar Seferi sırasında vefat etti. Babasının vefat haberi kendisine ulaşınca, İstanbul’a gelerek Osmanlı tahtına oturdu. II. Selim, Osmanlı tahtına geçen ilk İstanbul doğumlu padişahtır.

Tahta çıktığında Osmanlı Devleti, Doğu Avrupa’dan Kuzey Afrika’ya, Kafkaslardan Arap Yarımadası’na kadar uzanan büyük bir imparatorluk haline gelmişti. Ancak onun döneminde fetih hareketleri nispeten azalmış, daha çok mevcut toprakların korunması ve iç dengelerin sağlanmasına odaklanılmıştır.

II. Selim Dönemi ve Önemli Gelişmeler

II. Selim, babası gibi büyük fetihler gerçekleştiren bir padişah olmasa da Osmanlı topraklarını büyütmeye devam etti. Döneminde Osmanlı donanması Kıbrıs’ı fethederek Doğu Akdeniz’deki hâkimiyetini pekiştirdi. Bu fetih, Osmanlı donanmasının gücünü bir kez daha kanıtlarken, Venedikliler için büyük bir darbe oldu. Ancak 1571 yılında gerçekleşen İnebahtı Deniz Muharebesi’nde Osmanlı donanması büyük bir yenilgiye uğradı. Buna rağmen, Osmanlılar kısa sürede yeni bir donanma inşa ederek denizlerdeki üstünlüklerini korumayı başardılar.

II. Selim, devlet işlerini büyük oranda sadrazamlarına bırakmış, özellikle Sokullu Mehmet Paşa yönetimde önemli bir rol oynamıştır. Sokullu Mehmet Paşa, Osmanlı’nın en güçlü sadrazamlarından biri olarak II. Selim döneminde devletin yönetimini büyük ölçüde üstlenmiş ve önemli projelere imza atmıştır. Don-Volga Kanal Projesi, Süveyş Kanalı’nın açılması planları ve Akdeniz’de Osmanlı üstünlüğünü sağlama çabaları bu dönemin önemli stratejik girişimlerindendir.

II. Selim’in döneminde Osmanlı Devleti ekonomik ve kültürel açıdan gelişimini sürdürmüştür. Sanat ve mimari alanında özellikle Mimar Sinan’ın yaptığı cami ve külliyeler, Osmanlı estetiğinin en önemli eserleri arasında yer almıştır. Selimiye Camii, onun döneminde inşa edilen en önemli eserlerden biridir ve Osmanlı mimarisinin zirvesi olarak kabul edilir.

Ölümü ve Mirası

II. Selim, 15 Aralık 1574 tarihinde vefat etti ve Ayasofya Camii hazîresinde inşa edilen türbesine defnedildi. Osmanlı tarihine “Sarı Selim” olarak da geçen II. Selim, babası Kanûnî kadar savaşçı bir padişah olmasa da devleti istikrarlı bir şekilde yönetmeyi başarmıştır.

Onun döneminde Osmanlı, en geniş sınırlarına ulaşmış ve iç huzuru korunmuştur. Devletin yönetimini yetenekli sadrazamlarına devretmesi eleştirilse de, Osmanlı’nın iç dengelerinin korunmasında önemli bir rol oynamıştır. Ayrıca, fetihlerden çok mevcut toprakları muhafaza etmeye yönelik politikalar izlemiştir.

II. Selim, Osmanlı tarihinde barışçıl politikaları ve yönetim anlayışıyla anılmaktadır. Onun döneminde fetihlerin azalması, bazı tarihçiler tarafından bir zayıflama işareti olarak görülse de, devletin büyüklüğünü ve gücünü koruduğu da bir gerçektir.

Osmanlı tarihindeki yeri tartışmalı olsa da, II. Selim dönemi, Osmanlı’nın gücünü koruyarak devam ettiği bir süreç olarak tarihe geçmiştir. Peki, sizce II. Selim Osmanlı tarihinde hak ettiği değeri alıyor mu?